Formda Kalmanın 10 Altın Kuralı
Beslenme seçimlerinde farklılıklar arz edebilir. Ancak; aç kalıp, egzersiz yaparak belirli bir süre içinde birkaç kilodan kurtulmakla sorun çözülmüyor.
Bu tür diyet programlarının metabolizmayı bozduğunu bilmemiz gerekiyor. Çünkü sağlıklı bir yaşam
için kişinin ideal kilosuna ulaştıktan sonra ‘bunu koruması’ çok daha önemli. Formda kalmanın’ bir
yaşam tarzı haline getirilmesi gerekir.
İşte kilo kontrolü için altın kurallar:
Az ve sık beslenin: Metabolizmalarının iyi çalışması ve şeker dengesinin kurulması için aç
kalmamaya ve az beslenmeye özen gösterin. Günde üç ana, üç ara öğün aç kalmadan
metabolizmanın çalışmasını hızlandırarak kilo kontrolünü sağlıyor.
Düşük kalori ve düşük yağ içeren bir beslenme programı: Yağlı besinlerden uzak durun ve elbette
çok kalorili besinler tüketmeyin. Yüksek kalorili besinler, içerdikleri yağ ve karbonhidrat miktarı
fazlalığından çabuk acıkmaya ve açlık krizlerine neden oluyor.
Düşük glisemik indeksli besin tüketin: Patates, pirinç pilavı, beyaz ekmek, çay şekeri ve bal gibi
yüksek glisemik indeksli besinler kan şekerini hızlı yükselterek ani iştah artışına neden oluyor. Ancak
kan şekerini hızlı yükseltmeyen ve tok tutan tam buğday, tam çavdar ekmeği, bulgur pilavı ve meyve
gibi düşük glisemik indeksli besinler çok daha geç acıktırıyor.
Besinlerin pişirme şekline dikkat: Yiyecekler haşlama, fırında ya da ızgarada pişirerek tüketilmeli.
Kızartmalar ayda bir veya iki kez yenmeli. Patatesi kızartmak yerine, fırında baharatla lezzetlendirip
yemek çok daha az kalori almak demek.
Yemekten önce çorba veya salata: Yemekten önce içilen çorba veya yenilen salata açlık hissini
azaltıyor ve ana yemeğin daha az yenmesini sağlıyor. Ancak seçilen domates ya da sebze çorbası
gibi düşük kalorili olmalı. Açlığın bastırılması hem de doygunluk sağlamak için yemek aralarında kalori
değeri düşük sebze ve salata tüketin.
Davet ve iş yemeklerine dikkat: Sosyal hayatın ayrılmaz bir parçası olan davet ve iş yemeklerinde
bilinçli seçimler yapmak kilo kontrolünde başarı sağlıyor. Izgara balık, tavuk, köfte veya yağsız et gibi
protein ağırlıklı seçenekleri, salata gibi düşük kalorili besinlerle birleştirerek dengeli ve hafif bir mönü
tercih edin.
Bol bol su: Vücudu bir kap gibi düşünürsek, bunun yüzde 60 -70’ini su oluşturuyor. Su içmeye önem
verilmediği takdirde ise vücuttaki yağ miktarı artabiliyor. Bunu önlemek için günde 10 - 12 bardak su
içmek gerekiyor.
İçeceklerin kalorilerine dikkat: Bazı içecekler kalori açısından besinler kadar tehlikeli. Gazlı ve kolalı
içecekler, hazır meyve suları ve alkol çok fazla kalori içeriyor. Asitli ve enerjisi olmayan içecekler de
besinlerin sindirilmesini hızlandırıyor. Besinlerin emilimi hızlandığı için çok çabuk acıkmaya yol
açıyor.
Düzenli spor: Düzenli olarak spor yapmak kilo vermenin yanı sıra sıkılaşmaya ve formda kalmaya
yardımcı oluyor. Yoğunluk sebebiyle düzenli olarak spora vakit ayıramayanlar için haftada 3 gün
yarım saat tempolu yürümek, hem psikolojik açıdan hem de kilo kontrolü açısından çok faydalı.
Tartıyla yüzleşin: Fazla kilolardan kurtulduktan sonra vücut ağırlığının düzenli takip edilmesi gerek.
Haftada veya 15 günde bir, aynı saatlerde tartılarak kilo kontrolünü sağlamak mümkün daha etkin
olarak vücudunuzu boy aynasında incelemenizde etkili olacaktır.